Merhaba,
Yorumları ve analizleri okurken bugün soru sormak yerine, bankacı kimliğimle bir takım analizler yapmak istiyorum.
Sitede konuşulan BALON Emlak Piyasası hakkında...
Balon emlak piyasası olduğunu ve bunun bir gün patlayacağını varsayan kişileri tezleri aşağıdaki gibi..
1. Emlak zahmetine göre USD kadar getiri getirmedi.
2. İstediğim fiyatlara veremiyorum, emlak balonu oldu, fiyatlar düşüyor.
3. Bu fiyatlar daha da yukarı gitmez, sona geldik. Tek güvenli liman USD.
Bu tezler ışığında sadece kendi düşüncelerimi iletiyorum.
Birincisi,
Emlaktaki kazancı ve karı göremeyip, bunu deli gibi isteyen ama internetten USD alıp ? bozmak daha basit gelip, kafa yormak gerekmediğinden karalama yapan bir kesim olduğunu ciddi anlamda görüyorum.
Emlak işi zeka, sabır ve öngörü işidir. Herkes yapısına, tabiri caizse çapına girmeli bu işlere girmeli.. Karalama yapmaktansa, kafa yorup sende kazanç sağlamalısın..
Unutmayın, zafer ? sefere gidenlerindir.
İkincisi,
Herşeyden önce İstanbul emlak piyasası ile Anadolu emlak piyasası karıştırılmamalı..
Sen neredesin? Hangi ildesin?
İstanbul?un getirisi talepten dolayı daha fazla oluyor. Anadolu?da emlak yatırımı yapıp, İstanbul?da ki marjları yakalayamayanlar bundan dolayı emlak yatırımını karalamamalı,
Bakın THY bile yabancı pilotları işe alırken, kurumun avantajlarını anlatırken, tek vasıta ile en uzak Avrupa ülkesine 2,5 saat diyor İstanbul için..
Bir yabancı sabah uyanıp, g.menkulünü yatırımını görebilir. Konum herşeydir. İstanbul budur.
Üçüncüsü,
USD vs EMLAK sorunsalı değerleniyor ama bankacı olduğumuz için biliyoruz ki inşaat girdilerinde ithal fazla ( petrol ? makine ? malzeme gibi ). USD değerlendikçe inşaatın maliyeti artacağından gayrimenkul yükselişi de devam edecek.
Bunun yanı sıra nitelikli arsa ve işçi güvenlik yasaları nedeni ile constant ? sabit maliyetler arttı. Birçok yerde eski tip eski mantalite işçi çalıştırılamadığı için bu da bir maliyet.. Maliyetler de piyasayı yukarı itiyor.
Emlak sahibi olmanın sosyal boyutları da vardır. Ben duymadım ki çocuğuma 20 yıl sonrası için kenarda bir USD bakiyesi bırakayım diyeni.. Sosyal açıdan g.menkul bu coğrafyanın vazgeçilmezidir.
Hiç düşündünüz mü kökeni göçebe olup, dünyada en çok g.menkul seven bir millet olduğumuzu?Nice firmalar, yatırımcılar gördük milyonlarca USD?si olan..
Hiçbiri rezerv olarak durmadı. Hepsi başka bir enstrümana döndü.. Bu USD fırıldaktır. Fazla oynarsan yüzüne çarpar.
Mesela,
1 daire aldınız, bir kısmı kredili bir kısmı peşin. Günün sonunda da bunun borcunu bitirdiniz. Üzerindeki faizden dolayı ek bir maliyeti var artık.
Kimse malını sıkışmadıkça ucuza ya da maliyetine vermiyor..
Kısaca mal borçlanılarak edinildiği için maliyet otomatik olarak artıyor, bu da fiyatların mecburi olarak yükseltiyor.
Bugün kredi çekenin, 10 yıl sonra borcu bitecek ve bu durumda 10 yıl sonra ana para + faiz kadar malın bedeli olacak.
10 yıl sonra ikinci elde satıldığında insanlar tekrar borçlanacak ve malın değeri tekrar artacak..
Piyasa dinamikleri denen kanunlar var..
Bitirirken,
Kim ne yaparsa yapar, ama kişisel özelliklerine göre yatırım yapsın.
NOT :
Yoğun emlak dayalı ekonomiyi şahsen desteklemiyorum.
Tüm çapulcular + işsizler + girişimciler + sermayedarlar + holdingler bu sektörde.
Bu ekonominin şehir odaklı yürütülmesinden yanayım.
Girişimcilerin çeşitliliğe gitmesinden yanayım.
Herkes bu işi yaptığı için sektör kalitesi de düşüyor.
Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
25 Kasım 2016 | 17:10 Cihan Eren İnaltekin 4607 Kişi okudu